15 Eylül 2017

Kizilderili Duwanish Aşiret Reisi Seattle " Doğa, bize dedelerimizden kalan bir miras değil, torunlarımıza bırakacağımız bir emanettir."


Şu anda yarının artık bugün olduğu gerçeğiyle karsı karsıyayız. Çok geç kalmış olmak diye bir şey vardır. Sayısız uygarlığın beyazlamış kemikleri üzerinde su acıklı sözcükler yazılı: Çok geç. Eyleme geçmezsek, merhameti olamadan güce, ahlaklı olamadan kudrete, kavrayışı olamadan kuvvete sahip olanlar için ayrılmış zaman koridorlarına sürükleneceğimiz kesin.  (M. Luther King)
 
Doğaya hoyratça davranan toplumlarda insanlar arasındaki ilişkiler de hoyratça oluyor. (John Bennet)
 
Doğa insan olmadan da yaşar; ama insan doğa yok olduktan sonra yaşayamaz.  (Paul Ehrilch) 

Bir Milletin medeniyet seviyesi, üzerinde yaşadığı toprakları ağaçlandırmasıyla ölçülür. (Franklin D. Roosevelt)

Doğa; en küçük bir çaba harcamadan ve mükemmel bir kusursuzlukla en basit maddeden son derece farklı şeyler yaratıyor; hepsinin üzerine de ince bir tül örtüyor. Yarattığı her bir parçanın kendine has özellikleri, her bir durumun ayrı açıklaması var ama sonuçta hepsi birlikte bir bütünü oluşturuyorlar. (Goethe) 

On dokuzuncu yüzyıla kadar, hiç sona ermeyen zorlu görev, insan soyunun ve çevresinin doğal etkenlere karşı korumasıydı. Ama bu yüzyılda yeni bir ihtiyaç doğmuştur: Doğayı insana karşı korumak.  (Peter F. Drucker)

İnsanlar sürekli ve dengeli kalkınmanın merkezindedir. Doğa ile uyum içerisinde sağlıklı ve verimli bir hayata hakları vardır.  (BM. İnsan Çevresi Konferansı Stockholm Bildirgesi)

Bir nokta açıktır: Dünyamız emin ellerde değildir.”Yenidünya düzeni” yeryüzünü ölüme mahkûm etmiştir. (Peter F. Drucker) 

Bir ulusun gerçek zenginliği, ağaç örtüsüyle ölçülebilir. (Richard St. Barbe Baker) 

Doğru olduğunu düşündüğümüz şeyi yapmalıyız. Çünkü eğer doğru şeyi yapmazsak, yanlış şeyi yapacağız ve iyileşmenin değil felaketin bir parçası olacağız. (Fritz Schumacher)

Yasamak, Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine bu hasret bizim!  (Nazım Hikmet)