Ülkemizde takvimlerin 1936 yılını gösterdiği tarihlerde Balıkesir
Çanakkale yolunun açılışı için Atatürk'ün yolu da Havran'a düşmüştü. Buraya
geldiğinde, Çanakkale Savaşında bizzat görüştüğü ve başından geçenleri kendisinden dinlediği Koca Seyid'i hatırladı. Mahalli yetkililere Koca Seyid'i sordu
fakat hiçbiri onu tanımıyorlardı. Atatürk oradakilerden hemen Koca Seyid'i
bulmalarını istedi ve onlara hitaben:
-" Sizi onunla tanıştırmak istiyorum. Yaptığınız milletin kahramanlarına
vefasızlıktır. Kendisini tanıyın ki, bu topraklar üzerinde yaşamanın bir bedeli
olduğu bilinsin." Dedi. Uzun uğraşlar sonrasında buldular. Önce yıkattılar,
ardından traş ettiler. Üzerindeki elbiseleri çıkartarak Nahiye Müdürünün
elbiselerini giydirdiler. Bu şekilde paşanın karşısına çıkardılar. Paşa bu
kıyafetlerde birini beklemiyordu karşısında. Ama onu toplumun içinde
utandırmamak için iltifat etti.
-"Koca Seyid bu elbise sana çok yakışmış, onu nereden satın aldın?"
-"Paşam sizin geldiğinizi bana haber verdiler. Çok sevindim. Beni arattığınızı
duyunca dünyalar benim oldu. Bana bu elbiseyi giydirdiler. Kaymakam bey
öyle uygun gördü."
Konuşma sonrasında Atatürk orada bulunanlara gereken dersi vermeyi
ihmal etmedi.
-" Siz vatanı için, milleti için, namusu için canını ortaya koyan böyle insanları bu kadar mı tanıyorsunuz? Eğer siz onları tanımazsanız geleceğinizi göremezsiniz. Hedeflerinizi bilemezsiniz."