İyi nedir? - İnsanda güç duygusunu,
güç istemini gücün kendisini yükselten her şey.
Kötü nedir? - Zayıflıktan doğan her şey.
Mutluluk nedir? - Gücün büyüdüğü duygusu
- bir engelin aşıldığı duygusu.
Doygunluk değil, daha çok güç; genel olarak barış değil,
savaş; erdem değil, yetenek (Rönesans tarzı erdem, virtit, moralinsiz erdem).
Zayıflar, nasibi kıtlar yıkılıp gitmelidir: bizim insan sevgimizin baş ilkesi. Ve onlara yıkılıp gitsinler diye de yardım edilmelidir.
Herhangi bir günahtan daha zararlı olan nedir?
- Nasibi kıtlara, zayıflara duyulan acımadan doğan eylem - Hıristiyanlık.
Önsöz
Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşa
mıyor daha. Onlar benim Zerdüşt'ümü anlayanlar olacaklar: kendimi daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlarla
nasıl karışhrabilirdim ki? Ancak öbür gündür benim olan.
Kimileri öldükten sonra doğar.
Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları - bunları pek iyi bilirim. Benim yalnızca
içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için, düşünsel konularda katılık kertesinde dürüst olması gerekir kişinin.
Dağlarda yaşamaya alışkın olması gerekir - çağın siyasetinin ve halkların çıkarcılıklarının sefil gevezeliğini
kendi altında görmeye. Aldırmaz olmuş olması gerekir,
hiç sormaması gerekir, doğruluk yararlımıdır diye, bir
kötü kader olup çıkar mı diye ... Bugün kimsenin sorma
yürekliliğini göstermediği sorulara sertliğin verdiği yatkınlık; yasaklanmış olana yüreklilik; labirente önceden
belirlenmişlik. Yedi yalnızlıkta edinilmiş bir deneyim.
Yeni bir müzik için yeni kulaklar. En uzaklar için yeni
gözler. Şimdiye dek sağır kalınmış doğrular için yeni bir
vicdan. Ve yüce üslubun iktisat istemi: gücünü, heyecan
lanmalarını derli toplu tutmak. .. Kendi kendine saygı;
kendi kendine sevgi; kendi kendisi karşısında koşulsuz
bir özgürlük...
İşte! Bunlardır benim okurlarım ancak, benim sahici
okurlarım, benim önceden belirlenmiş okurlarım: geri kalan neye yarar ki - geri kalan insanlıktır yalnızca. Kişinin
gücüyle, ruhunun yüksekliğiyle insanlığa tepeden bakması gerekir - horgörüsüyle . . .
Friedrich Nietzsche