İster bir kot pantolon satın alıyor, ister iş
alternatifleri arasından seçim yapıyor olalım, günlük kararlarımız,
karşı karşıya kaldığımız seçenek fazlalığı nedeniyle giderek daha
karmaşık hale geliyor. Daha fazla seçeneğin daha iyi alternatifler ve
daha fazla tatmin demek olduğunu zannediyoruz, ama seçenek bolluğunun
tehlikelerine dikkat: Kararlarınızı, henüz onları almadan sorgulamanıza
yol açabilir, sizi gerçek dışı, yüksek beklentiler içine sokabilir ve
sonunda kendinizi suçlamanıza neden olabilir.
Barry Schwartz,
elinizdeki kitapta şu çıkarıma varıyor: Seçenekleri elemek, stresi,
kaygıyı ve yoğunluğumuzu büyük oranda azaltabilir. Bolluk Paradoksu,
seçenekleri makul bir sayı ile sınırlandırmanız, önemli seçeneklere
odaklanıp diğerlerini görmezden gelme disiplinini edinmeniz ve sonunda
yaptığınız seçimlerden daha büyük tatmin duymanız için pratik çözümler
öneriyor.
Bu kitap iki açıdan paha biçilmez. Birincisi,
çoğumuzun daha az seçenekle daha varlıklı hissedeceğini ortaya koyuyor.
İkincisi pek çoğumuzun en iyi seçimi yapmak için haddinden fazla
uğraştığımızı anlatıyor. Aynı zamanda seçim ve mutluluk arasındaki
psikolojik araştırmalara da bir giriş kitabı niteliğinde.
DANIEL KAHNEMAN,
2002 Nobel Ekonomi Ödülü Sahibi
*
- Etrafımızdaki insanların ne yaptığıyla daha az ilgilenirsek daha mutlu olabiliriz.
- En iyiyi aramaktansa “yeterince iyiyi” ararsak daha mutlu olabiliriz (siz hiç “Çocuklarım için yalnızca yeterince iyi olanı istiyorum” diyen bir anne baba gördünüz mü?).
- Seçim özgürlüğümüze gönüllü olarak belirli sınırlamalar getirmeyi kabul edersek, daha mutlu olabiliriz.
- Kararlarımızın sonuçlarıyla ilgili beklentilerimizi azaltırsak daha mutlu olabiliriz.
- Verdiğimiz kararlar geri alınamaz olursa daha mutlu olabiliriz.
TIK