14 Kasım 2016

Theodoros Angelopulos - Zamanın Tozu

“Geçmiş, geçmiş değildir. Zamanın üç boyutu; geçmiş, şimdi ve gelecek benim için mevcut değildir. Geçmiş sadece zamanda geçmiştir, aslında bilincimizde geçmiş, şimdidir. Ve gelecek dediğimiz şey, bugünkü deneyimlerimizle belirlediğimiz yarının düşsel boyutudur.”
 
 
 “Geçmişe doğru süzülüp giden bir hikâyenin başladığı yere döndüm. Zamanın tozunda berraklığını yitiren ve sonra da ansızın, öyle bir anda, tıpkı bir rüya gibi geri gelen bir hikâye”
 
 
 
 “Geçmiş unutulmaz, bugün yaptığımız her şeyi etkiler”
  

“Mutlu olduğumuz kısacık anların bedelini ikimiz de ağır ödedik. Sen hapse, ben sürgüne… İçimde bir çocuk büyüyor, bizim çocuğumuz. Seninle konuşabilmek için sana yazıyorum. Mektuplarımın sana asla ulaşmayacağını biliyorum. Ama onları son geçen trene bırakacağım ki, buzla örtülü bozkırı boylu boyunca geçerek ta hapishanene, hücrene kadar yolculuk edip, seni bulsunlar. … Pencereme kadar tırmanan tuhaf bitki hala kara direniyor. Ama üç yaşındaki oğlan çocuğu kim biliyor musun? Daha düne kadar benim yanımda olan ve benle bitkiyi seyreden çocuk, bugün gitti. Jacop’un kızkardeşi Rachel onu Moskova’da, istasyonda bekleyecek. Tren onu benden alıp uzaklaştıkça yüreğim de küçülüyordu. Senin ismini haykırdım. Onun ismini. Başka isim bilmiyordum.”

 

 “üçüncü kanat” 

“Yürüdükçe biz, kalabalığın ve gürültünün ortasından

Meleğin sessizliğiydi başımızı derde sokan,

İndirdi kanatlarını dokunmak için

Toprağa ve çamura

Tek ütopyam üçüncü kanattır

Diye haykırdı sonra…”

 

  “Bilmediğim sürece, onu görüp görmediğin umurumda bile değil, gitme!” 

 

“Yolculuktan yeni döndüm, anılardaki yolculuktan. Polonya‟daki bir kamptan döndüm, 1001 numaralı hücreden… Annemle babam orada öldüler. Günlerdir uyumadım. Gözlerimi kapıyorum ve kafaları kazınmış insanların bana gülümsediğini görüyorum. İskeletler omuzlarındaki külleri savuruyorlar. Bana gülümsüyorlar” 

 

  “Hiçbir şey sona ermedi, ermez de… Hiçbir şey sona ermez.”