22 Ocak 2016

Gülümse

Anneannemle dedem neredeyse yarım yüzyıldır evlilerdi. İlk karşılaştıkları andan beri kendi oluşturdukları bir oyunu oynuyorlardı. Birbirlerinin bulması için sürpriz bir yere "Gülümse" kelimesini yazıp bırakırlardı. 
 
Evin içinde bu kelimeyi yazıp sırayla bir yere bırakırlar, kelimenin nerede olduğunu bulan hemen kendisi de yeni bir gülümse yazıp başka bir yere saklardı. 
 
Bir sonraki yemeği kim hazırlarsa "Gülümse" kelimesini una ve şekere bulayıp bekletirdi. 
 
Anneannemin tadına doyulmaz muhallebilerini yediğimiz verandaya bakan pencerede de bu kelime yazılıydı. 
 
Banyodaki aynanın buharlı yüzeyine "Gülümse" yazmışlardı. Böylece her banyodan sonra aynada "Gülümse" beliriveriyordu. 
 
Ayakkabılarının içinden, yastıkların altından, araba koltuğu üzerinden, dolapların içinden kısaca hangi taşı kaldırsanız altından "Gülümse" çıkıyordu. 
 
Bu gizemli kelime herhangi bir mobilya kadar evlerinin bir parçası olmuştu. Anneannemle dedemin oynadığı bu oyunu takdir etmem yıllarımı aldı. 
 
Şüphecilik gerçek sevgiye (saf ve uzun süreli) inanmamı engelliyordu. Öte yandan büyükannemle dedemin ilişkisi beni hiç şüpheye düşürmemişti. 
 
Sevgiyi günlük hayatlarına taşımışlardı. Bu oynadıkları oyun flört etmenin ötesinde birşeydi, yaşam tarzları olmuştu. 
 
Anneannemle dedem her fırsatta birbirlerinin ellerini tutarlar, mutfakta bile bir anı çalıp birbirlerine küçük bir öpücük kondururlardı. 
 
Anneannem bana dedemin ne kadar tatlı olduğunu ve gittikçe yakışıklılaştığını söylerdi. 
 
Daha sonraları yaşantılarına birdenbire kara bulutlar çöktü, anneannem meme kanseri olmuştu. 
 
Hastalık ilk olarak bundan on yıl önce ortaya çıkmıştı. Dedem her zaman olduğu gibi karısının yanından hiç ayrılmadı. 
 
Odadan dışarıya çıkamayacak kadar hasta olduğunda gün ışığını daha iyi hissedebilmesi için odanın rengini sarıya boyattılar. 
 
Daha sonra kanser atak yaptı ve anneannemi kaybettik. 
 
Anneannemin çiçeğinin üzerine de "Gülümse" yazıldı. Cenazeye gelenler yavaş yavaş azalınca dedem anneannemin başına doğru eğildi, derin bir nefes aldı ve şarkı söylemeye başladı.
 
Büyük bir vakarla ve huzurlu bir insanın gülümseyen yüzüyle Yasin okumaya başladı. Her ne kadar üzüntüyle sarsılmış olsam da bu anı unutamıyorum. 
 
Onların derin sevgisini her ne kadar geç anlamış da olsam bu sevginin güzelliğine tanık olma şansına ulaştım. 
 
G-ü-l-ü-m-s-e: Seni ne kadar sevdiğimi bilemezsin. 
 
Teşekkürler, anneanneciğim ve dedeciğim. Bunu anlamama yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim. 
 
Kalplerde yaşayanlar asla ölmezler.