28 Aralık 2015

Edip Cansever - Yüzme Havuzu

geçelim, şu taraftan, çardağı da geçelim
tarhları, çimenleri, çocuk parkını da
geçelim ağaçların altından
geçelim o yılların üstünden topluca
gün batmadan geçelim, gün doğmadan geçelim
geçelim, geçelim
şimdiye ve sonraya.

uzakta, evet uzakta
yakında, evet yakında
gördünüz mü, evet, gördünüz
görür gibi birinin
bir yüz çizgisini bir başka yüzde
gördünüz işte
yüzme havuzuydu eskiden
kızarmış yaprakların altındaki
taşlaşmış nilüferlerin altındaki
 bugünün altındaki, şimdinin
dip sularında hemen.

gelecekler, geliyorlar, geldiler.

- erirken dondurmamız limonlu
ya da vişneli bir yaşamın sonu
gelip çatmadan daha...

- yaşıyoruz, derdik, yaşıyoruz da...
- sözsüz, zamansız bir şaka mıydı yaşam
bizim yaşamımız?

- ne istedik, neden istedik, gerekli miydi çok?

- dün akşam ne yapmıştık, bu akşam ne yapacağız?

- günler günleri emdi, toprak toprağı, su suyu
bir gülüş bir başka gülüşü, bir durum bir başka durumu
kum kumu, rüzgar rüzgarı
her şey birbirini ve her şey her şeyi emdi
var yok'a dönüştü, yok var'a
ama biz
yenemedik arta kalan olmayı
 
 - gergefinde gülümseyen karanfil bir bütündü, biliyorduk
bir orman bir bütündü, bir deniz
bir leopar benekleriyle, bir balık kılçıklarıyla, iri
gözleriyle, solungaçlarıyla
bir sokak, bir alan, bir kent…
bir oda lambasıyla, masasıyla, rafıyla
ipliğiyle bir iğne, dalıp çıkışıyla kumaşa.

- ormanda yeşil değil miydi rengarenk çiçekler bile?

- maviden yeni doğmuş bir beyazlık değil miydi
 avuçlarımızda tuttuğumuz istiridyeler?

- ama biz dağınık kaldık.
- sevgimizle, sevgisizliğimizle.

- mutluluğumuzla, mutsuzluğumuzla.

- özlemlerimizle, yitikliğimizle.
 
- her neyse, her neyse...
 
- akıtırlardı havuzun suyunu
yeniden doldururlardı.

- gezinirdik yaban kedileri, tatlı su yengeçleri gibi
avsız, amaçsız.

- havuzun yanında, büfenin önünde - bana bir
soğuk bira! bana dondurma! bana da...

- uzanırdık günbatımında bakıra çalmış mermerlere,
plastik koltuklara.

- sözsüz, zamansız bir şaka mıydı yaşam?

- biraz öyleydi. gene de
sorardık ara sıra birbirimize: neden?

- sorsak bile ne çıkardı, bir değil
sanki binlerce yanıt hep birden
bilmem!
bilmem!
bilmem!