1- İnsanoğlu, evren denilen bütünün bir parçasıdır.
Uzay ve zamanla sınırlanmış bir parçanın.
Kişiliğini, düşüncelerini, duygularını,
geri kalandan ayrıymış gibi algılar.
Orada söz konusu olan, bilincini etkileyen
Bir çeşit optik yanılsamadır. Bizim için, bu yanılsama,
bize yakın bazı kişilere karşı olan sevgimiz kadar,
kişisel arzularımızı da sınırlayan
bir hapis gibidir.
Görevimiz, bütün canlıları ve tüm güzelliğiyle doğayı içine
Alacak kadar, merhamet çemberimizi genişleterek
Bu hapisten kurtulmak olmalıdır.
Kimse bu noktaya tam olarak gelemeyebilir ama,
Böyle bir amacın peşinden koşmak,
içinde yine de, kısmen bir özgürlük
ve temelde iç huzuru barındırır.
* * *
2- “İnsan, “Evren” dediğimiz bütünün bir parçasıdır. Ve bu parça zaman-uzay düzlemi içinde sınırlıdır. Kendini, düşüncelerini ve duygularını bütünden ayrı ve bağımsız olarak deneyimler – ve bu deneyim bilincinin bir tür optik yanılsamasıdır. Bu yanılsama bizim için bir tür hapishanedir; bizi kişisel arzularımızla ve bize en yakın bir kaç kişiye karşı gösterdiğimiz sevgi ve şefkatle sınırlandırır. Görevimiz, tüm canlıları ve tüm doğayı güzelliğiyle kucaklamak için şefkat çemberimizi genişleterek kendimizi bu hapishaneden kurtarmak olmalıdır. Kimse bunu tam olarak başaramaz, ancak böyle bir başarı için çabalamak kendi başına özgürlüğün bir parçası ve iç güvenliğin temelidir. "