Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının
cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş
emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın
tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı,
duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha
doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar. Modern bir Binbir Gece
Masalı’nın kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir.
Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız.
Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadeniz’in lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum.
Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız.
Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadeniz’in lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum.
“İnsan soyu zayıf, kırılgan, her türlü hastalığa, kazaya, acıya açık ama kendini avutarak yaşıyor, bunları unutuyor. İşte anahtar kelime bu; hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez.” Zülfü Livaneli - Kardeşimin Hikayesi
*
Meyhane, Paris’in kenar mahallelerini yoksulluk
ve yaşam kavgası, alkolizm ve sefalet üzerinden mercek altına alan
natüralist bir başyapıt. Zola’nın olgunluk dönemi yapıtlarından olan
Meyhane, sevgilisi Lantier ile birlikte Paris’in kenar mahallelerinden
birine yerleşen ve bir çamaşırhanede çalışmaya başlayan Gervaise
Macquart’ın hikâyesini anlatır. Zola, bir işçi ailesinin kaçınılmaz
düşüşünü içkinin ve aylaklığın sonu, aile bağlarının çözülüşü, dürüstlük
duygusunun yitirilişi gibi temalarla tasvir ederken 19. yüzyıl
Parisi’nin natüralist bir tablosunu sunar. Otantik atmosferi ve ödünsüz
gerçekçiliğiyle Fransız romanının köşetaşlarından biri olan Meyhane’yi
Cemal Süreya’nın özgün çevirisiyle sunuyoruz. “Meyhane, tasvir ettiği
iç karartıcı atmosfere rağmen, muazzam pasajlar ve epizodlarla dolu.
Romanın gücü, sahip olduğu sıradışı ağırlıktan ileri geliyor.”HENRY
JAMES
"Yaşamın kederli geçen günleri arasına, seyrek de olsa bazen , neşeli
günler serpiştirilmiştir. Birbirini sevmeyen , hatta birbirlerinden
nefret eden insanlar , böyle günlerde birbirlerine yakın
görünürler."Emile Zola- Meyhane