Nasreddin
Hoca’nın eşeği, sırtında tuz çuvalını taşırken efendisinin ikazlarına
rağmen yoldan çıktı ve köprüyü kullanmak yerine nehre girdi. Tuz suda
eridi ve yükü hafifledi.
Dönüşte bu sefer sırtında yün vardı. Yine nehre daldı.
Tabii ki, bu kez sonuç bambaşka idi. Yorgun argın eşek, nehrin öbür yakasına ulaştığında, Hoca kendisini şöyle azarladı:
“İşte bunun için eşek kaldın. Yükün hafiflediğini zannettiğin için her defasında suya dalarsın.”
Dönüşte bu sefer sırtında yün vardı. Yine nehre daldı.
Tabii ki, bu kez sonuç bambaşka idi. Yorgun argın eşek, nehrin öbür yakasına ulaştığında, Hoca kendisini şöyle azarladı:
“İşte bunun için eşek kaldın. Yükün hafiflediğini zannettiğin için her defasında suya dalarsın.”