Artık birisinin çıkıp bana sen güçlüsün demesini sevmiyorum. Ne zaman birisi bana sen güçlüsün dese bıyık altından gülümseyip sadece gökyüzüne bakıyorum. O anda yapmak istediğim, avaz avaz karşımdakinin yüzüne bağırmak. "Sen biliyor musun güçlü olmanın ne demek olduğunu? Sen biliyor musun nasıl gerçekten güçlü olunduğunu?" Söyleyeyim: Yaşadığın her acı, ödediğin her bedel güç dediğin şeyin bir damlası. Tıpkı sarkıtların, dikitlerin oluşması gibi. Her acı biraz daha sertleştiriyor, demircinin nasırlı elleri gibi ruhun sertleşiyor. Öyle bir hal alıyor ki şaşırmamaya başlıyorsun. Düşmekten, yıkılmaktan, kaybetmekten... Gün oluyor seri halde pata küte vuruyorlar kafana, biri bitti derken diğeri sol kroşeyi indiriyor. Ve sen güçleniyorsun. Ölmediğin ve dayak yediğin her gün biraz daha güçleniyorsun. En sonunda Azrail ile sohbet edebilir hale geliyorsun. Sonra da karşına geçip sana güçlüsün diyorlar.