11 Ocak 2015

Walter Benjamin - Parıltılar

 Neyle ölçüyor insan kendi gücünü ?
‘uğradığımız yenilgilerle zayıflıklarımız yüzünden nerede başarısız olmuşsak orada kendimizi aşağı görür , utanırız.. oysa güçlü olduğumuz noktalarda aşağıladığımız şey kendi yenilgimizdir , utanç duyduğumuz şey de talihsizliğimizdir.. zafer ve talihle mi ölçüyoruz gücümüzü ? en köklü zayıflıklarımızı , hiçbir şeyin zafer ve talih kadar kolayca açığa çıkaramadığını bilmeyen var mı ? bir mücadelede ya da aşkta kazanılan bir zaferden sonra , zayıflığından dolayı şaşkınca ve ürperircesine sevinerek içinden ‘bu ben miyim ? ben ki en zayıfıyım , bütün bunlar bana mı ?’ sorusunun geçtiğini hissetmeyen var mıdır ? ayağa kalkmanın bütün hilelerini öğrendiğimiz ve utançtan yüzümüzün kıpkırmızı kesildiği yenilgilerse başka.. şöhret , alkol , para ya da aşkla , gücü hangi alanda olursa olsun , insan orada ne doğru dürüst davranmasını bilir , ne onur tanır , ne rezil olma korkusu.. en bezirgan yahudi bile müşterisi önünde casanova’nın , charpillion’a karşı davrandığı kadar küstah hareket edemez.. bu tür insanlar kendi güçleri çerçevesinde idare ederler ortalığı.. ama asıl fecaat güçlü olmanın bedelindedir.. bir sarnıcın içinde oturup yaşamaya çalışmak.. içinde yaşarsak budalayızdır , bize yaklaşan olmaz , çukurlara yuvarlanır , ne kadar engel varsa hepsine takılır kalırız , pislikleri eşeleyip durur toprağı da rezil ederiz.. ama pisliğe ancak böylesine bulaşmışken artık yenilmeyiz..’