16 Kasım 2014

Seçme Şiirler

Yan yana iki ülke gibiyiz seninle,
ayın önünden geçen bulut,
önce seni karanlıkta bırakır sonra beni,
senden bana eser, yerine göre,
yerine göre benden sana,
şakaklarımızı serinleten rüzgâr.
İki kıyı gibiyiz karşılıklı,
hem ayırır bizi, hem bağlar birbirimize
aramızda akan ırmak.
İki tarih sayfası gibiyiz art arda,
birinde başlayan cümlenin sonu,
ötekinde düğümlenir ancak.
Geldiği vakit hasat günleri,
iki ayrı ağızda aynı anda
beliren bir gülümseme gibiyiz seninle
ve iki ter damlası gibiyiz alnında
elbirliği ile üretilip
kardeşçe bölüşülen bir dünyanın…Kemal Özer
 
 
Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk
Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş
Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü
Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel
Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel...Cemal Süreya

Söz ve zaman
bir dağın uzantısı olmak
sana yetmediği zaman
gör ki sıradağlar talanda...
sözlere bak, bağı çözük çiçekler
gibi ortada, dağılmış duruyor
nerdesin? hangisinde? solmakta mısın
doğrularda ve yalanda?
işte hangi uçurum dillerinin
dip kuytularında olmak
beni sana göre daha sınırda kılar?
ve aramızdaki sınır
hangi kaybolmalarda?
tenhayla çizilmiştir?
her şeydir, savrulur, ama bir şey
direnir o hala bende kalanda
kayboldum akarsudan sözlerde
aktıkça yıpranan şiirlerde
ve en yabanıl olanda...
şimdi kim dindirecek, erguvanları bende?
çünkü Söz´üm ben, Söz´üm,
hem bulandım
hem de arındım aynı zamanda...Hilmi Yavuz

Hızla gelişecek kalbimiz
Kalbimiz hızla.
Sürgünlerin umutsuzluğunda
Kırık kalpler, yaralılar, onulmazlar
Farksız çarpanların umutsuzluğunda
Ve köprü başlarının umutsuzluğunda
Ve köprü başlarının umudunda.
Sular bitse bile, çiçekler atılırken oralara
Temiz bir ilişkinin bulutsuzluğunda
Ve eski dağlarda, eski dağlarda kış
Kovalarken ülkesini
Hızla gelişecek kalbimiz.
Kendi öz hüznümüzün öz tarlasında
Bozkır dayanıklılığımızın tarlasında
Kalbimiz
Ellerimiz ayaklarımız arasında
Ve kimsenin bölemediği şarkıyı
Güllerin, buğdayların ve acının şarkısını
Bir haziran uygulayacak sesimize.
Sütçünün sesiyle birlikte
Erkenci işçilerin sesiyle birlikte
Şoförün sesiyle birlikte
Sabaha başlamış sarhoşların sesiyle birlikte
Yaman sarhoşların sesiyle birlikte
Ve yeni uyanışların ve yeni doğmuşların
Ve herkesin ve herkesin
Sesleriyle birlikte
Bir haziran uygulayacak
Kimse bölemeyecek ve kalbimiz
Hızla gelişecek
Yıkıntılara karışan eski bir bahar
Büyük olmaya elverişli bir bahar
Eskiden yaşanılmış ve her şeye rağmen
nsanlara göre bir bahar
Suların kana kestiği yahut
Suların kana kestiği bir bahar.
Hızla gelişecek kalbimiz
Bir mavilik kalıbında
Bir odada, en olagel bir odada
En sade, en insanca bir odada
Bir kadınla bir erkeğin olduğu bir odada
Bir kadın bir erkeğin
Hir kadınla bir erkek olduğu
Ellerin ve omuz başlarının
Birbirini bulduğu.
Birden gerçekliğini algılayarak
Saat çalınca ve görünce güneşi
Birden vazgeçilmezliğini algılayarak
Önemli ve gerekli buluşunu kendini
Birden hatırlayarak
Geleceğe hazırlayınca olanca göğüslerini
Ve her şeye ve ölüme kalbimiz
Hızla gelişecek
Çağımıza pek uygun bir hızla
Gelişecek kalbimiz
Kalbimiz
Yerin ve göğün alt edilmez bir dirilikte olduğu
Tutkumuz, direnmemiz, ellerimiz, kalbimiz.
Kalbimiz
Kalbimiz hızla gelişecek...Turgut Uyar

Bu kekre dünyada
 Sevgilim bak, geçip gidiyor zaman; 
Aşındırarak bütün güzel duyguları.
Bir yarım umuttur elimizde kalan, 
Göğüslemek için karanlık yarınları. 
Ağzımda ağzının silinmez ılık tadı, 
Damağımda kösnüyle gezinirken; 
Yüreğimde yılkı, aklımda ölüm vardı, 
Dışarda rüzgâr acıyla inilderken. 
Unutulmuyor ne tuhaf dünya işleri, 
Seninle bir döşekte sevişirken bile. 
Düşünüyorum hüzünlü genç anneleri, 
Çarşılarda, pazarda ellerinde file. 
Bu kekre dünyada yazık geçit yok aşka; 
Bir şey yok paylaşacak acıdan başka...Metin Altıok