Radyoda, Renaud'nun şarkısına kırık piyano sesleri eşlik ediyor. Gece usulcana deliniyor gökyüzünde, kalın bulutların arasından sızan mavi ışığa karışıyor sokak lambalarının sarısı: Yağmur birikintilerinin içine düzensiz iniyor damlalar, şemsiyesini açmış acelesiz geçiyor kaldırımdan yaşlı bir kadın, belli ki hafif uykusu ilk seslerle yırtılınca günü herkesten önce başlatmak istemiş, karşıda bir ışık yanıyor kör bir pencerede, sonra bir başka ışık, piyanonun tuşları söner sönmez radyoda kısa dalgadan başlıyorum yeniden taramaya, kahve kokusuna karışıyor duman: Boşlukta yetkin bir halka süzülüp uzaklaşırken hemen kırılıyor, o anda takılıyor gözüm: Pencerenin camında lambanın ışığı vuran yüzümden, uzaktan bir sanrı, Feyodr geçiyor - içimde yabancısı olmadığım slav hüznü.