Yazarın bu yürek parçalayan son mektubunu, öldüğü gün eşi Leonard bulur. İşte o mektup:
En sevdiğim,
Yine delirecekmişim gibi hissediyorum. Bu korkunç günleri
atlatamayacakmışız gibi hissediyorum. Ve giden zamanı geri
çeviremeyeceğim. Sesler duymaya başlıyorum ve konsantre olamıyorum. Bu
yüzden yapmam gereken şeyi yapıyorum. Bana verebileceğin en büyük
mutluluğu verdin. Kimsenin yapamayacağı şeyleri yaptın. Bu kadar şeyden
sonra iki insanın birlikte daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. Ben
artık savaşamayacağım. Biliyorum, senin hayatını mahvediyorum, bensiz
daha mutlu olacaksın. Görüyorsun bu mektubu bile doğru düzgün
yazamıyorum. Okuyamıyorum. Hayatımdaki bütün mutluluğu sana borçlu
olduğumu söylemek isterim. Bana karşı inanılmaz sabırlısın ve iyisin.
Şunu söylemek istiyorum -aslında bunu herkes biliyor- eğer biri beni bu
durumdan kurtarabilecek olsa bu sen olurdun. Her şey beni terkedip gitti
ama senin iyiliğin hep benimle kaldı. Artık senin hayatını
mahvetmeyeceğim. Kimse bizim seninle mutlu olduğumuz kadar mutlu
olamazdı.