03 Aralık 2013

Nikos Kazancakis - Zorba

 
Nikos Kazancakis, çağdaş Yunan edebiyatının ancak buzlucam ardından seçilebilen, tedirgin ve büyük kişiliklerinden biri olarak çok tartışıldı, yanlış bilindi, az sevildi. Sinemaya da uyarlanan Zorba adlı bu romanı, onun kendisiyle giriştiği bir tür sessiz hesaplaşma sayılabilir. Geçmişin, kayıp giden zamanın, insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman. Zorba aracılığıyla Kazancakis, hayatının, yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır. Korkmamayı, yaşamı sevmeyi, ayakta durabilmeyi Aleksi Zorba’dan öğrenmiştir. Gerçekten de Zorba, bir yaşam kılavuzudur. Özgür insanların simgesidir. Kazancakis’in mezar taşında yazılı olanlar, doğrudan Aleksi Zorba’nın ağzından dökülmüş yazgı sözcüklerini andırıyor: “Hiçbir şey ummuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum, özgürüm.” 
 
Zorba adlı bu romanı, onun kendisiyle giriştiği bir tür sessiz hesaplaşma sayılabilir. Geçmişin, elden kayıp giden zamanın ve insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman. Bu bağlamda ele alınınca, bu roman, Zorba ile yazarın yaşam öykülerinin çizili sınırları arasında sonsuz atkı ve çözgülerle sokunmuş büyülü bir kumaştır, denebilir; baştan sona sürekli bir arayışı, sonu gelmez çabaları yansıtan bir kanaviçedir; insanı arayışın serüvenidir...
 
 
 Nikos Kazancakis’in en çok sevilen ve okunan başyapıtı Zorba, Girit’e gelen bir İngiliz’in ve hayatına giren bir kasırganın, Aleksi Zorba’nın hikâyesi. Savaşıyla, tutkusuyla ve hazlarıyla hayatın her meyvesini tatmış olan Zorba’nın yalın bilgeliği ve zaptedilemez yaşama sevinci bulaşıcıdır. Birbirlerine tamamen zıt olsalar da, yaşama sığmayan bu karakter, genç adama hayata ve yaşamaya dair çok şey öğretecek, onu Akdeniz’e özgü bir aydınlanma yoluna çıkaracaktır.
Hayatın sunduğu tüm deneyimlerin peşinden tutkuyla giden, ümitsizlikleri kollarını açıp dans ederek def eden Zorba’nın öyküsü, edebiyatın simgeleşmiş ve ölümsüzleşmiş karakterlerinden birinin portresi. Varoluşumuzu güzellikleriyle ve acılarıyla dolu dolu yaşamaya çağıran, devirlere meydan okuyan bir yaşam rehberi.
 

Artık dünküleri hatırlamaktan, yarınkileri istemekten vazgeçtim; şimdi, şu anda ne oluyor, o ilgilendiriyor beni.