Normal insanın nasıl insan olduğu üzerinde tartışıyorlardı. Bu dediğim hekimin sözleri aklımdadır hala: "Normal insan, dengesiz insandır. çünkü insan, ateş üstünde duran su dolu bir kazana benzer. nasıl içindeki su kaynayınca kazanın kapağı atarsa, makinelerin buhar kazanlarına da artık kuğu dışarı fışkırsın diye subap yapmışlardır. buğunun artığı dışarı fışkırır delikten, kazandaki buğu da gerektiği kadar kalır, yani dengede durur. yoksa kazan patlar. insan da böyle işte… kızınca, duygulanınca, üzülünce, acılanınca, insan içinden bir şey boşaltacak ki, patlamasın da dengesi yerine gelsin. ee nasıl içini fışkırtacak? nasıl kazanın subabı varsa, insanın da bir tahtası eksik olacak ki, bundan dışarıya su koyversin… bu yüzden işte, dengeli insan bir tahtası eksik insan demektir. o normal denilen tahtası eksik olamayanlar, günün birinde birden patlayıp bombok olur, bir daha da onarılmazlar. "