Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir.
Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.
Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri
üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir.
Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur.
" Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir..."
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.
Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.
Okul, genç beyinlere insanlığa saygıyı, millet ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir.
Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar.
Bizim milletimiz vatanı için, özgürlüğü ve egemenliği için özverili
bir halktır; bunu kanıtladı. Milletimiz, yaptığı devrimlerin kıskanç
savunucusudur da. Benliğinde bu erdemler yerleşmiş bir milleti,
yürümekte olduğu doğru yoldan hiçbir kimse, hiçbir kuvvet alıkoyamaz.
Adımlarını, attığımız uygarlık ve yenilik adımlarına uydurmak
istemeyenler ne talihsizdirler! Bu gibiler hâlâ milleti
aldatacaklarını ümit ediyorlarsa bu ümitleri, kendilerinin zarara
uğramalarından başka bir sonuç vermeyeceğine şimdiden emin
olabilirler.
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış
olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa
okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak
bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
Özgürlük
ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve
ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım.
Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her
safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete
şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi
mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir.
Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu
vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de
aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için
mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli
bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin
menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her
biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük
bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek
isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar,
amansız düşmanıyım.
Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.
Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş
meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin
kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.
Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi
bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya
yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına
hakim olunamaz.
Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.
Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine
göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede
istifade etmek zorunludur.
Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.
Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden,
eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneği
kazanmamıştır.
Yurtta Sulh
Cihanda Sulh
Mustafa Kemal ATATÜRK