"Yaşamı ve ölümü vermek istiyorum, sağlığı ve çılgınlığı; toplum
düzenini eleştirmek istiyorum, işler halinde, en yoğun biçiminde."
Virginia Woolf belki de en tanınmış romanı olan Mrs. Dalloway
için bir yazısında bunları söylüyor. Dediklerini yapıyor da; her şeyden
önce tek bir günün yoğun örgüsü içinde hem akreple yelkovanın peşinde
koşan hem de o günün saatleri içinde kahramanlarının zihninde uzayıp
giden iç zamanlar bulan bir roman bu. Mrs. Dalloway, edebiyat tarihinde
daha sonraları "bilinç akışı" adıyla anılacak bir tekniğin en başarılı
örneğidir. Kitaba adını veren Clarissa Dalloway, akşam vereceği davetin
hazırlıkları peşinde Londra sokaklarında dolaşırken, kitabın öteki,
"gizli" kahramanı Septimus Warren Smith aynı sokaklarda başka, daha
karanlık bir hedefe doğru yol alır. Kitabın birbiriyle hiç yüzyüze
gelmeyen bu iki kahramanı delilikle sığlık, sığlıkla derinlik, yaşamla
ölüm kadar temel karşıtlıklar içinde "günden geceye" yolculuklarını
tamamlar ve Virginia Woolf'da birleşirler. Mrs. Dalloway'i, Tomris
Uyar'ın klasik niteliğindeki çevirisinden sunuyoruz.