Suna’nın içinde iki ayrı kadın yaşar. ‘Su’
uysal, uzlaşmacı, evcil, iyi anne ve eş olmaya koşullanmış yanı, ‘Na’
ise bozuk saydığı her türlü düzene karşı çıkmaya hazır, asi ve cesur
kimliğidir. Sürekli çatışma halinde olan çift benlik ve bölünmüşlüğü
içinde, bir de kocası Ayhan’ın en yakın arkadaşı Onur’a aşık olunca
Su-Na’nın durumu daha da zorlaşır.
Ölü Erkek Kuşlar, bir kadının
birine tutkulu bir aşk, ötekineyse köklü bir sevgi ve evlilik bağıyla
bağlandığı iki erkek arasındaki yakıcı gidiş gelişlerini anlatırken bu
üç kişinin çocukluktan kadın ve erkek olmaya uzanan yolda öngörmeler,
koşullanmalar ve kurallarla biçimlenişlerini irdeliyor. Kadın-erkek
ilişkilerinin, hem toplumsal tabu ve yargıların özündeki katılık ve
şiddet hem de tarihsel bir dönemin baskı ortamında nasıl yorucu bir
iletişimsizlik ve çözümsüzlüğe dönüştüğünü gösteriyor. Bu karmaşa içinde
aşk çocuksu bir düş, evlilikse düzen sanılan bir düzensizliktir.
İnci
Aral; çok sevilen, eskimeden güncelliğini korumakta olan bu ilk
romanında bir kadının bağımsızlık ve mutluluğu umutsuzca arayışını
sarsıcı bir içtenlik ve ustalıkla anlatıyor.
"Bölüşmemiz gerekenleri bölüşemiyoruz. Uyum sağlayamadığımız, hızla akıp giden zamana uyduramıyoruz aramızdaki bağı. Sevgiyi de acılarımızı da ayrı ayrı yaşıyoruz. Bundan hırçınlığımız bence."