26 Ocak 2013

Günlük Şiirler - Onat Kutlar

Sen gittikten sonra, iki çalgıcı
Turnalar semahını çaldı ve kimse dinlemedi onları
Benden başka. Sarımsak kokusunun
Yoksulluk ve rakıyla buluştuğu saygısız kalabalıkta,
Kimse duymadı beni terkeden
Kanatların bıraktığı esintiyi. Biri incecik, öbürü kalın
İki tel vururken çalgının yüreğine,
Nicedir aklımı kurcalayan Bertold Brecht´in
'Sevenler' şiirini düşündüm, bir yaşamdan ötekine
Yanyana uçan iki turnayı. Taa yirmisekizlerden.
'Güneşin ve ayın az değişken dilimleri altında
Uçup giderler yine, böyle tutkun birbirine.
Hey, nereye gidersiniz? - Hiç bir yere - Nerden gelirsiniz?
Her yerden. Sorarsınız, ne zamandır birliktesiniz? diye.
Az zamandır. Ne zaman ayrılacaksınız peki? - Yakında.'
Çıktığımda hava açıktı, ikindi güneşi gibi
Nicedir ısıtmayan parlak ayın az değişken dilimleri altında
Yürürken, sordum kendi kendime. Nereye gidiyorsun?
Hiç bir yere. Ne zamandır yalnızsın? Bilmem, denize
Ve ayışığından yapraklar kesen
Şiire sormalı bunu. Daha yazılırken
Bir anıya dönüşen şiirlere..
Sordum kendi kendime, ne yapılabilir çamurdan? Heykel
Acılardan? Aşk. Yoksulluklardan
Bir devrim bile yapılabilir. Ama hiç bir şey,
Hiç bir şey yapılamaz ayrılıklardan.

Sen, çalgıcılar ve ayışığı çekip gittiniz. Uykunun
Eşiğine vurulmuş bir turna gibi dönerek
Düşerken sordum otuzdokuzlardan Bertold Brecht´le birlikte
'Ne yapmalı peki?' Aklım dokunacak
Bir başka akıl arıyor. Nicedir yabancı denizlerde
Yıkanan tenim başka bir teni. 'Ne yapmalı?'
Biliyorum yağmur yağmaz yukarı doğru yeniden,
Acımaz olur, silinir gider izi bıçağın.
Ama hiç bir rüzgar dolduramaz boş kalan yerini,
Bir yaşamdan ötekine
Birlikte uçan turnaların yerini
Gökyüzünde...