03 Kasım 2012

Oruç Aruoba - Biliyor Musun Nereden Geliyorum

Oradan:
Senin gideceğin yerden-
En dibinden
Acıların
En içinden
Sevinçlerin:
İkimizin gideceği yerden.

Oradan:
İkimizin olduğu yerden-
Çevremizden gelen
Etkilerden sıyrılıp,
Kendiliğimizden
Oluştuğumuz yerden.

Oradan:
Bizim yerimizden-
İkimizin de geldiği yerden:
Yenilgiden
Üzüntüden
Yeşillikten
Mavilikten.

Biliyor musun
Nereden?

Yaşamın en dibinden.
İçtenliğin en içinden.

Sen ve ben
Neden
Gelmişsek ve gideceksek
O yere, o yerden
Kendiliğimizden,
Gideceğiz ve geleceğiz
O yere
Yeniden.

Sen ve ben
Yeniden ve yeniden.

Senin elin
Serin elin
Benim elim
Derin elim.

Senin elin
Benim elim
Benim elim
Senin elin.

Senin elim
Benim elin.

Dingin elin
Suskun elim.

Gidiyorsun:
Bütün ışıklarımı göndersem seninle
Aydınlanır mısın?

Gidiyorsun:
Bütün sevinçlerimi göndersem seninle
Mutlanır mısın?

Gidiyorsun:
Bütün hüzünlerimi göndersem seninle
Üzülür müsün?

Gidiyorsun:
Bütün acılarımı göndersem seninle
Yıkılır mısın?

Ben
Üzüntülü ve yıkık
Kalırken
Sen
Aydınlık ve mutlu
Git
Işıklarımla ve sevinçlerimle:
Üzülme
Yıkılma
Aydınlan
Mutlu ol.

Işık ol
Aydınlık ol
Sevinç ol
Mutluluk ol.

Bırak bana
Hüzünleri, üzüntüleri
Acıları, yıkımı.
Al götür
Işıkları, aydınlığı
Sevinçleri, mutluluğu.

Gidiyorsun:
Bütün kendimi göndersem seninle
Götürür müsün?

Bak, denizdeyim
Diyecektim:
Bir serin ürperti
Yaladı geçti dalgaları-
Diyemedim.

Zaten
Yoktun ki.

Kim bilir
Nasıl kuru, nasıl tozlu
Nasıl gürültülü
Ama, belki
Nasıl da renkli, nasıl canlı
Nasıl dingin
Bir yerdeydin
Günboyu.

Şimdi son pırıltılar çekilirken
Suların üstünden
Sen, belki
Nasıl kuru, nasıl cansız
Nasıl boğucu
Bir yerdesin
Ama, belki de
Nasılsa renkli, canlı, dingin-
Yerliyerindesin.

Ama
Yoksun ki.

Bak, denizdeyim
Diyecektim-
Diyemedim.

Oraya
Senin olduğun yere baktım.
Bir serin ürperti gibi
Yaladı geçti dalgaları
O eski deyiş:
How do I love thee?
Let me count the ways-

Gördüm seni.
Geldin gözümün önüne:
Nasıl da duru, nasıl arı
Nasıl canlı-
Kuru, cansız, boğucu
Yerinde,
Bütün bezginliğinin içinde
Denizde gibiydin.

Ama
Yoktun ki.

Bak, denizdeyim
Diyecektim:
Bir ıslak esinti
Düştü dalgaların üstüne-
Diyemedim.

Zaten
Yoktun ki.

Yokum ben sensiz
Yoksun sen bensiz.

Benimle sen
Seninle ben.

Var mısın?
Yok musun?

Yok musun?
Var mıyım?

Orada
Beni düşünüyorsun
Hissettim bunu:
Bir şiddetli rüzgar gibi
Aşarak tepeleri
Geçerek boğazları
Ulaştı buraya
Geldi dokundu bana
Düşünmen beni.

Orada
Beni düşünüyorsan
Hissetmelisin bunu:
Bir rengarenk ışın gibi
Aşarak tepeleri
Geçerek boğazları
Ulaşmak oraya
Gelip dokunmak istiyor sana
Düşünmem seni.