21 Kasım 2012

Öğrenilmiş Çaresizlik

Bilim adamları köpekbalıkları üzerinde deneyler yapmışlar. Köpekbalıklarını büyük bir akvaryuma koymuşlar. Akvaryumun içine köpekbalıklarının yemeyi çok sevdikleri küçük balıklardan atmışlar. Tahmin edeceğiniz gibi köpekbalıkları, o küçük balıkları büyük bir iştahla yiyip bitirmişler. 

Sonra akvaryumu cam bir levha ile ikiye ayırıp bir tarafa köpekbalıklarını diğer tarafa küçük balıkları koymuşlar. Köpekbalıkları küçük balıkları yemek için her hamle yaptıklarında, burunlarını cam levhaya çarpıyorlarmış. (En hassas yerleri burunları olduğu için de canları oldukça yanmış olsa gerek.)

Bir süre sonra cam levhayı kaldırmışlar. Ama küçük balıklar neredeyse ağızlarının içinde yüzmelerine rağmen, büyük balıklar onları yememiş. Bilim adamları bu duruma "Öğrenilmiş Çaresizlik" diyorlar.

Eğer "Yapamam" diyorsanız siz de bir öğrenilmiş çaresizliğin içindesiniz demektir. Yapamayacağınıza inanarak içinizdeki çocuğu ve gençliğin coşkusunu derinliklerinize gömüyorsunuz. Olayların içeriğini belirleyen, bizim onlara olan yaklaşımlarımızdır. Zor diyorsak zordur, kolay diyorsak kolaydır. İşte bu kadar! Hiçbir şey göründüğü kadar karmaşık değildir; pireyi deve yapmadığımız sürece!

Bu sebeple tek yapmamız gereken "Neden Olmasın?" diye sormak. Bu soruyla başlayacak ve yeni bir başlangıçla sonlanacak gününüz. Haydi, durmayalım soralım kendimize: "Neden Olmasın?".