05 Kasım 2012

Cemal Süreya - Seviş Yolcu

Gurbet yavrum garba düşmektir gurbet
Çiçeklerden gelincik içinde Bünyamin sevgisi

Yürüdün gittin eski kurganlar üstünden kent kent
Kulağında ama bir çömleğin kırılma sesi

Barış demiştir ve güvercin tıkmışlardır boğazına
Bu yüzden edep kuralı gözetmez Anadolu ermişi

Bu yüzden kimi zaman zordur ayırmak
Üstünü başını yırtmış ağıtların şiiri

Bir dostluk hastalığı senin şiirin
Sümbül diye genzine bastırırsın akrebi

Öyle durur bir kıyının serüveninde ceset
Odan öyle sevinçsiz yüzün öyle serin ki 
 
Yine de bir elinle kapıyı aralarken
Öbür elindeki titreme dünyanın anadili
Merkezefendi’nin gizli barınağından
Bu açık hava kahvesine getirdiğin ne ki
Bir kentin ortasındasın boyuna saatini kuruyorsun
O durursa hayatın da duracak sanki
Evler eski bir uygarlığın dingin lağımları
Sokaklarsa çatışıyor temizliyor birbirini

Anımsar mısın toros ekspresinden inmiştiniz
Biletlerinizden ibaretti ikinizin de kimliği

Bahçelerden geç parklardan köprülerden geç git
Aşklar da bakım istiyor öğrenemedin gitti

Seviş yolcu büyük sözler söyle ve hemen ayrıl
Uçurumlar birleştirir yüksek tepeleri