Kanmışlıklar, doğruluğun yalanlardan daha tehlikeli düşmanlarıdır.
Yılanın ilkin büyüyüp ejderha haline gelmesi gerekir ki birisi onunla kahraman olabilsin.
Kendinden hiç sözetmemek çok soylu bir - ikiyüzlülüktür.
Kötü işiten hep işittiğine bir şeyler ekler.
Kişi düzenli çalışmayı hiç öğrenmemişse, can sıkıntısı duymaz.
Kişi, ışığını karartmayı da bilmelidir, böceklerden ve hayranlardan kurtulmak için.
İzleyicilerimizin asla bağışlamayacakları bir şey, kendimize karşı çıkmamızdır.
Aşırıya kaçmanın anası neşe değil, neşesizliktir.
Altın olan her şey parıldamaz: bunun için fazlaca narindir.
İnsanlar ışığın çevresinde toplaşırlar, daha iyi görmek için değil, daha iyi parıldamak için.
Erdem uyumuşsa deha zinde kalkar.
Kişi suçunu bir başkasına itiraf edince, unutur.
Teselli arayana en iyi gelen teselli, onun durumu için hiçbir teselli bulunmadığı savıdır.
Kendinden çok söz etmek, kendini gizlemenin de bir yoludur.
Bütün yargılayanların gözünden bir cellat bakar.
Kendini görmezden gelmek -iyi görmek için gereklidir.
"Kahraman neşelidir" - bu şimdiye kadar trajedi yazarlarının gözünden kaçtı.
Ahlaksal olay yoktur, yalnızca olayların ahlaksal yorumu vardır.
Acı çeken dostuna dinlenmesi için yer göster ama dikkat et yatak sert olsun.
Barış zamanında savaşçı kendine çatar.!
Başarının sonu yalnızlıktır.
Birini suçlamak üzere ileri uzattığın elinin 3 parmağının seni gösterdiğini unutma.!
Beni öldürmeyen herşey beni güçlendirir.
Babanın gizlediği şey, oğulda açığa çıkar.
Biz arzulanana değil arzulamanın kendisine âşığızdır.
Bence hayatın kendisi gelişme içgüdüsü , idame içgüdüsü , güçlerin biriktirlmesi içgüdüsüdür : Güce yönelmenin olmadığı yerde çöküş vardır.
Doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır.
Dünyada hiçbir şey insanı kin besleme duygusu kadar yıpratmaz.
Fatihler şansa inanmaz.
Fırtınayı getiren en derin ve yumuşak sözlerdir.
Gerçeğin düşmanı tabular ve inançlardır.
Hayat; kendisini alt edenindir.
Issız ve yorucu dorukları sevenlerin kanatları olmalıdır!
İnsanoğlu hayatta o kadar acı çeker ki, canlılar arasında yalnız o, gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır.
Yılanın ilkin büyüyüp ejderha haline gelmesi gerekir ki birisi onunla kahraman olabilsin.
Kendinden hiç sözetmemek çok soylu bir - ikiyüzlülüktür.
Kötü işiten hep işittiğine bir şeyler ekler.
Kişi düzenli çalışmayı hiç öğrenmemişse, can sıkıntısı duymaz.
Kişi, ışığını karartmayı da bilmelidir, böceklerden ve hayranlardan kurtulmak için.
İzleyicilerimizin asla bağışlamayacakları bir şey, kendimize karşı çıkmamızdır.
Aşırıya kaçmanın anası neşe değil, neşesizliktir.
Altın olan her şey parıldamaz: bunun için fazlaca narindir.
İnsanlar ışığın çevresinde toplaşırlar, daha iyi görmek için değil, daha iyi parıldamak için.
Erdem uyumuşsa deha zinde kalkar.
Kişi suçunu bir başkasına itiraf edince, unutur.
Teselli arayana en iyi gelen teselli, onun durumu için hiçbir teselli bulunmadığı savıdır.
Kendinden çok söz etmek, kendini gizlemenin de bir yoludur.
Bütün yargılayanların gözünden bir cellat bakar.
Kendini görmezden gelmek -iyi görmek için gereklidir.
"Kahraman neşelidir" - bu şimdiye kadar trajedi yazarlarının gözünden kaçtı.
Ahlaksal olay yoktur, yalnızca olayların ahlaksal yorumu vardır.
Acı çeken dostuna dinlenmesi için yer göster ama dikkat et yatak sert olsun.
Barış zamanında savaşçı kendine çatar.!
Başarının sonu yalnızlıktır.
Birini suçlamak üzere ileri uzattığın elinin 3 parmağının seni gösterdiğini unutma.!
Beni öldürmeyen herşey beni güçlendirir.
Babanın gizlediği şey, oğulda açığa çıkar.
Biz arzulanana değil arzulamanın kendisine âşığızdır.
Bence hayatın kendisi gelişme içgüdüsü , idame içgüdüsü , güçlerin biriktirlmesi içgüdüsüdür : Güce yönelmenin olmadığı yerde çöküş vardır.
Doğrular ve yanlışlar yoktur, sadece yorumlar vardır.
Dünyada hiçbir şey insanı kin besleme duygusu kadar yıpratmaz.
Fatihler şansa inanmaz.
Fırtınayı getiren en derin ve yumuşak sözlerdir.
Gerçeğin düşmanı tabular ve inançlardır.
Hayat; kendisini alt edenindir.
Issız ve yorucu dorukları sevenlerin kanatları olmalıdır!
İnsanoğlu hayatta o kadar acı çeker ki, canlılar arasında yalnız o, gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır.
"Başıma harika bir şey geldi. Göğün yedi kat yukarılarına çekildim. Tanrılar orada saf saf dizilip oturuyorlardı. “Ne dilersin” dedi Merkür, “gençlik mi, güzellik mi, güç mü, uzun bir ömür mü, en güzel bakireyi mi; yoksa sandığımızda bulunan öteki nimetlerden birini mi? Sadece bir tanesini seçeceksin ama.” Bir an şaşırdım kaldım. Sonra tanrılara şu şekilde hitap ettim: “Çok saygıdeğer çağdaşlar, tek dileğim şudur ki kahkaha hep benden yana olsun. Tanrılardan hiçbiri tek kelime etmedi; hepsi gülmeye başladı. Bundan dileğimin kabul edildiği sonucuna vardım ve tanrıların kendilerini nasıl zevkli bir şekilde ifade ettiklerini keşfettim: ciddi bir tavırla dileğin kabul oldu, demek onlara yakışmazdı."
Kierkegaard Ya /Ya da’dan