06 Ekim 2016

Özdemir Asaf "En sevdiğim mevsime geldik; Yapraklar sararacak, Gök gürültülü yağmurlar yağacak. Sonbahar, hüzündür, Hüzün ise ben demektir."





Bir kadeh şarap 1 saat spora eşit

Kanadalı araştırmacılar, bir kadeh kırmızı şarap içmenin sağladığı yararın bir saat spor yapmayla eş değer olduğunu açıkladı.

Kırmızı üzüm içinde bulunan antioksidanın kas ve kalp fonksiyonlarını geliştirdiğini; gelişme miktarının da bir saat süreyle yapılan egzersizle aynı olduğu belirtildi. Alberta Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen laboratuvar araştırmalarında, kırmızı şarabın fiziksel performansı artırdığı ve kasları güçlendirdiği tespit edildi.

Kaslar güçleniyor
Araştırmacı Jason Dyck, kırmızı üzüm içindeki antioksidan kullanılarak spor etkisi yaratacak bir hap üretilebileceğini söyledi. Dyck, “Bence antioksidan, spor yapmak isteyen ancak engeli olduğu için yapamayan kişiler için yardımcı olacak” dedi. Araştırmacılar kırmızı şarabın kas güçlendirmek haricide; hafızayı da güçlendirdiğini, kanser riskini azalttığını ve katarakt gelişimini engellediğini de söyledi.



Louis Aragon - Bana baktın gözlerinle

Bana baktın gözlerinle ıssız ufka dek 
Anılardan yıkanmış gözlerinle 
Bana baktın saf unutuş olan gözlerinle 
Bana baktın üzerinden belleğin 
Başıboş nakaratlar üzerinden 
Solmuş güller üzerinden 
Aldanmış mutluluklar üzerinden 
Yürürlükten kalkmış günler üzerinden 
Mavi unutuş olan gözlerinle baktın bana.


Ahmet Telli "Herşey gölgesi kadar ağır"


Gülüşün Eklenir Kimliğime
Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de

Aykırı anlamlar arayıp durma
güz bitip sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur zaman her gece

Her gece yeni bir savaş baslar
acı ses olur, ses deli yağmur

Sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim sokağı devriyeler basar
Bir de gülüşün eklenir kimliğime...Ahmet Telli


*
 Canı cehenneme rahat uyuyanın Kapısını örtenin perdesini çekenin Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın Duvarları ancak çarpınca görenin Canı cehenneme başkasının yangınıyla Evini ısıtıp yemeğini pişirenin...Şükrü Erbaş

 *
Sormuyorum Artık 
Sesim soğuk bir sis
Gittikçe grileşen dalgınlıklar oluyor
Sormuyorum bir yolculuğa kimle çıkılır
Ve kim yırtıp atabilir elindeki son dönüş biletini de
Tüm yalnızlıkları mümkün kılan birileri olmalı
Ya da kalbini kederle onaran bir göçebe
Özlemek o zaman bir çığlık olabilir belki, bir çığlık
Sormuyorum artık biliciye de, bilgine de
Aşkın darası nedir
Ve mutsuzluk mümkün müdür ki o,
Bir kırlangıç ikindisiydi belki de, gümüşte ve hüzne gizlenen

Ödünç sevişlerden bize kalan sonsuz grilikler oluyor yalnız
Ve bir çocuğun hüznüne kazınıyor, gülüşlerimizin paramparçalığı
Sesimin sislenmesi bundandır

Karşılığı yok hiçbir acının
Herşey gölgesi kadar ağır
Sormuyorum artık sormuyorum
Hergün yeniden kodlanan umutlarla kirletiliyor dünya...Ahmet Telli