28 Temmuz 2016

Konfüçyüs "Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız."

Bir gün öğrencilerinin tam karşısına geçen Konfüçyüs, elinde tutuğu vazoyu tüm öğrencilerin görebileceği şekilde havada kaldırdı. Diğer elinde duran elmayı ise öğrencilerin meraklı bakışları arasında vazonun içine bıraktı. Daha sonra vazoyu yere koydu ve öğrencilerine; ” Bu elmayı vazodan çıkarmayı başaran kişi elmayı yiyebilir” dedi. Çocuklardan elmayı çıkarıp, yemek isteyen biri hemen atılıp elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı çıkarmak için uğraşıp durdu. Ancak bir türlü vazonun daracık azğından elini ve elmayı aynı anda çıkarmayı başaramıyordu.
 
Konfüçyüs “Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkartman mümkün değil” dese de çocuk elmayı elinden bırakmak istemiyor uğraşmaya devam ediyordu. Ama sonunda çıkaramayacağını anlayınca zorunlu olarak elmayı almaktan vazgeçerek, pes edip yerine oturdu.

Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda sizin bir fikriniz var mı?
 
Çıkaramadığını gören Konfüçyüs vazoyu yerden alıp ters çevirdi. Elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü. Bunu gören çocuklar gülmeye başladı. Aslında o kadar basit birşeydi ki bu. Konfüçyus “Fakat bu, göründüğü kadar basit değil” dedi. Elmayı havada tutuyordu konuşurken. “Bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek bazen zor bir iştir. Onu bırakabilmek de bir beceridir. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız. Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son vermelisiniz. Eğer kendinize ve başkalarına karşı dürüst davranmıyorsanız, bu hilekarlığı hemen durdurmalısınız. İşte ancak o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz.”