"Sonradan görme insanlar maymun gibidir, maymun becerikliliği vardır
onlarda. Yukarıda görür insan onları, tırmanırken çevikliklerine hayran
kalınır ama doruğa ulaştıklarında artık yalnızca ayıp yerleri görünür.
Bütün bir gün boyunca ayaklarımın dibine uzanarak sessizce
yatabilirdi. bana bakarak dalar, bir cariye gibi sevişme gelmesini
çabuklaştırmaya çalışırdı. Zevk yönünden bayağı verimli, bir zevkleri
deneylerin yarattığı bilgilerle çeşitlendiren ama bilgisini tuksunun
taşkınlıkları altında gizleyen bir aşkın kışkırtıcı hazların pençesinden
geçirdiğim ilk altı ayı hangi sözcüklerle anlatmak mümkün olabilir
bilemem.
Cinsellikten uzak bir aşk isteklerin şiddetiyle ayakta
kalır. Sonra hiçbir yönden size benzemeyen biz erkekler için öyle bir an
gelir ki, her şey acıdır. Bizde öyle bir güç vardır ki onu kullanmaktan
vazgeçtiğimiz an artık erkek olmaktan vazgeçmiş oluruz. Kendisini
besleyen besinden yoksun kalan yürek kendi kendisini yer, ölüm değilse
bile ölüm öncesi bir durum sayılan bir bitkinlik duyar. Doğayı uzun süre
aldatamazsınız, en küçük bir fırsatta çılgınlığa benzer bir güçle
uyanır."