09 Mayıs 2014

Victor Hugo’ya sormuşlar

“Bugüne dek aldığınız en büyük ödül, sizi en çok sevindiren iltifat hangisiydi?”
Büyük yazar şöyle demiş:
Karlı bir kış gecesiydi.
Eş dostla yiyip içmiştik.
Mesafe kısa diye, evime yürüyerek dönüyordum.
Fena halde sıkışmıştım.
Hızlı adımlarla, malikanemin bahçe kapısına vardım.
Kilitliydi.
Var gücümle uşağıma seslendim: ‘İgooooooor!’
Defalarca haykırmama karşın İgor’un beni duyduğu yoktu.
İdrar torbam Atlas Okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı.
Altıma kaçırmak üzereydim.
Yaşlılık işte.
Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım, etrafa bakındım, görünürde kimse yoktu, pantolonumu indirdim ve su dökmeye başladım.
Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu.
Arabacı nefret dolu bir sesle “Seni haddini bilmez, buruşuk p.ç kurusu! Orası, Sefiller’in yazarı Victor Hugo’nun evinin duvarıdır!” dedi.
İşte, hayatımda aldığım en gurur verici ödül, bu sözdü.